Her şeyiyle örnek bir aile tablosu sunan ve huzur dolu hayatlarına dair birçok güzel kareye tanıklık ettiğimiz aile, bir seri katilin ağırbaşlı ve korkunç eylemlerinin hedefi olunca paramparça oluyor. İlk anlarda, sanki bir rüyanın içerisindeymiş gibi hissettiren bu bireylerin hayatları, karanlık bir kabusa dönüştüğünde, izleyici olarak biz bile bu korkunç değişimin etkisinden kaçamıyoruz. Ailenin huzurlu yaşantısının, seri katilin amansız davranışları karşısında nasıl bir kaosa dönüştüğü, filmin en çarpıcı sahnelerinden biri. Bir yandan ailenin hayatındaki bu dehşet verici değişimle baş etmeye çalışması, diğer yandan da seri katilin bir sonraki hareketini tahmin etmenin imkansızlığı, gerginliği ve merakı sürekli canlı tutuyor. Filmin çarpıcı öyküsü kadar yönetmenin apayrı bir dil kullanarak anlattığı hikaye ve karakterlerin derinlikleri de izleyiciyi etkileyen unsurlar arasında. Seri katilin hedefi olan ailenin, başlarına gelen korkunç olaylar karşısında neler hissettiğini, nasıl tepkiler verdiğini anlamak, gerilimi daha da artırıyor. Bu yönleriyle, film hem sinematik bir deneyim sunuyor hem de insan psikolojisi üzerine düşündürücü detaylarla bezeli bir hikaye anlatıyor. Her sahnesi ile izleyicinin nefesini kesen bu film, aynı zamanda izleyicinin empati yeteneğini de sınıyor. Kısacası, bu film hayatın karanlık yüzünü gösterirken aynı zamanda izleyicinin duygusal tepkilerini de harekete geçiriyor.
Yorum Ekle