Eşcinsel bir çiftin, daha kaliteli bir yaşam sürmek ve kızlarını güçlü sosyal değerlerle yetiştirmek amacıyla küçük bir kasabaya taşınmasını konu alan bu film, ilk bakışta son derece basit ve huzurlu bir yaşam hikayesi gibi görünse de, aslında pek de öyle olmadığını bize hissettiriyor. Kasabaya ayak bastıkları andan itibaren, çevrelerindeki her şeyin göründüğü gibi olmadığını farketmeye başlarlar. Komşularının düzenlediği oldukça garip bir parti ise, hikayenin gidişatını tamamen değiştiriyor. Özellikle bu parti, filmin seyrini belirleyen kırılma noktası oluyor. Resmi görünen sessiz sakin kasaba hayatı, bu parti sonrasında gizemli ve beklenmedik olaylarla gün yüzüne çıkıyor. Önceden tahmin edilemez bir şekilde gerçekleşen bu gelişmeler, çiftimizi ve kızlarını adeta büyülü bir labirente sürüklüyor. Bu pitoresk mahallede hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını hatırlatan hikaye, izleyiciyi derinden etkiliyor. Filmde, alışılmışın dışında bir sinemasal dil kullanılıyor. İzleyicinin beklentilerini sürekli olarak alt üst eden bir atmosfer oluşturuluyor. Eşcinsel bir çiftin sosyal değerlerle dolu bir yaşam sürme çabaları, kasabanın gizemli ve beklenmedik yüzüyle çarpışıyor. Bu da filmi izlerken sürekli bir gerilim ve merak unsurunun oluşmasına sebep oluyor. Bu film, sıradan bir yaşamdan beklenmeyen olaylara geçişin, insanların hayatlarında ne denli etkileyici ve dönüştürücü olabileceğini savunuyor. Aslında bakarsanız, film toplumun baskılarına karşı durma, farklılıklarıyla hayat sürme ve bu süreçte karşılaşılan zorlukları ele alıyor. Bu nedenle, sadece bir dram filmi olarak değil, aynı zamanda sosyal bir eleştiri olarak da görülebilir.
Yorum Ekle