Birinci Dünya Savaşı döneminde geçen bir hikaye ile karşı karşıyayız. Almanya’dan bir doktor, Letonya’da bir yerlerde bulunan bir akıl hastanesini denetlemek üzere gönderiliyor. Bu yabancı ve kasvetli ortamda, vahşi bir çocukla karşılaşıyor ve onu tedavi etmeye çalışıyor. Ancak durum, doktorun önceden tahmin ettiği kadar basit değil. Hem çevresel hem de insan faktörleri doktoru zorluyor. Hastane, sefalet içindeki insanların dolup taştığı bir yer. Ruhsal hastalıklar, savaşın getirdiği baskı ve insanların savunmasız halleri göz önüne alındığında, doktorun karşı karşıya olduğu zorlukları anlamak daha da kolaylaşıyor. Özellikle vahşi çocuk karakteriyle bağlantı kurmaya çalışırken, doktor aynı zamanda acımasız askerler tarafından da karşı karşıya kalıyor. Kendi yöntemleri olan ve insan hayatına pek de değer vermeyen bu askerlerle mücadele etmek, doktorun işini daha da güçleştiriyor. Hastanenin kasvetli atmosferi, savaşın acımasızlığı ve insanoğlunun vahşi yüzünün açıkça sergilendiği bu film, felsefi düşünceleri ve sorgulamaları da beraberinde getiriyor. İzlerken insanı rahatsız eden, huzursuz eden ancak aynı zamanda düşündüren ve eleştiren bir film.
Yorum Ekle