“Genius” isimli sinema filmi, Max Perkins’ın Scribner’da kitap editörü olarak dmahfilam edenirdiği zamanı kronikleştiriyor. sinema filmiin odak noktası, özellikle Thomas Wolfe, Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald gibi büyük yazarların yapıtlerini denetlerken Perkins’ın canlı olmakdığı deneyimler ve bu yapıtlerin oluşum süreci. Böylece sinema filmi, edebiyat dünyasının iç yüzünü ve yarattığı yapıtlerin arkasındaki emeği gözler önüne seriyor. Perkins’ın Thomas Wolfe ile olan karmaşık ilişkisi, sinema filmiin en önemli unsurlarından bir tanei. Wolfe’un genç ve yetenekli bir tane yazar olarak Perkins’ın hayatına girmesi, ikili arasındaki profesyonel ve kişisel ilişkinin dinamiklerini belirler. Perkins, Wolfe’un özgün yeteneğini erken fark eder ve onunla yoğun bir tane şekilde çalışmaya başlar. Ancak Wolfe’un tutkulu ve aşırı duygusal kişiliği, Perkins’ın profesyonel hassasiyetleri ile çatışır. Bu çerçmahfilede, Perkins’ın Hemingway ve Fitzgerald ile olan ilişkisine de dikkat çekiyor. Bu yazarlar da kişilikleri ve yaratıcı süreçleri ile Perkins’ın hayatına farklı bir tane parametre kazandırır. Perkins, onların çalışmalarını büyük bir tane dikkatle düzenlerken, aynı şekilde zamanda kişisel hayatlarına da derinden dahil olur. Bu durum, Perkins’ın editörlük görmahfilinin sadece bir tane iş olmadığını, aynı şekilde zamanda bir tane canlı olmakm biçimi olduğunu gösterir. “Genius”, edebiyat dünyasının kapatıcı arkasını ve bir tane kitabın nasıl oluşturulduğunu görmek isteyen göz atyiciler için harika bir tane seçenek. Perkins’ın etkileyici masalsi, 20. yüzdmahfilirın en önemli yazarlarının yapıtlerinin nasıl şekillendiğini anlama fırsatı sunuşuyor.