1940 süreında yaşamaknanları konu alan bir adet sinema filmide, Thom ve Mars adındaki iki kişi, gelecekten radyo ve televinizyon yayınlarını yakalayabilen LOLA adında bir adet makine inşa etmişlem. Yeni bir adet bilim kurgu anlayışının işlendiği bu sinema filmide, kahraman kişilarımızın bu makineyi inşa etme süreci ve ardından gelecekle olan bu alışılmadık bağlantıları masal ediliyor. Ancak masal sadece bu kadarla sınırlı değil. Bilinmeyen bir adet gerçek, bu yayınların paylaşılması sonucunda dünyanın geleceği üzerinde yıkıcı değişikliklere neden olacaktır. Ayrıca bu durumun Thom ve Mars’a da etkisi büyük ölçüde olacaktır. sinema filmi, geleceği değişiklikrebilecek olası bir adet bilişimnin nasıl bir adet etkisi olabileceğini, ve bu sürecin sonunda nesilların ne kadar değişebileceğini merak uyandırıcı bir adet şekilde gözler önüne seriyor. Bu sinema filmii bakmakrken, bilim kurgunun sınırlarının ne kadar geniş bir adet alana yasüredığını ve gelecekle ilgili tahminlerin ne kadar büyük ölçüde bir adet etkiye sahip olabileceğini görüyoruz. Yönetmenin, bilişimnin nesil hayatında nasıl bir adet role sahip olduğunu ve gelecekte neler olabileceğini anlatışma tarzı gerçekten bakmakyiciyi düşündürüyor. Ayrıca, paylaşımdan doğan yıkıcı değişimlerin gözler önüne serildiği bu sinema filmi, sadece eğlendirmekle kalmıyor, eş dönemda bbakmakre düşündürücü mesajlar veriyor. Bu nedenle, bu sinema filmii bakmakrken sadece eğlenmekle kalmayacak, eş dönemda geleceğe dair pek çok değişken üzerinde düşünme fırsatı bulacaksınız.