Mank

“Zaman döngüsünde sonsuza dek Noel’de mahsur kalan ve bu tatilden nefret eden bir aile babası, hayatta neyin önemli olduğuna dair değerli dersler öğrenmeye başlar.” Bu basit özetten yola çıkarak, söz konusu filmi her ne kadar bir “Noel filmi” olarak sınıflandırabilirsek de, aslında bu tanımın çok ötesinde bir derinliğe sahip olduğunu belirtmeliyim. Film, zaman döngüsünde mahsur kalan bir aile babasının hikayesini anlatıyor. Ancak bu, sıradan bir hikaye değil. Babamız, Noel’i tam anlamıyla nefret etmektedir ve bu nefreti, her yıl aynı günü tekrar tekrar yaşamak zorunda kalmasına da yansımaktadır. Noel’le ilgili her şeyin tekrar ve tekrar yaşanması, karakterimizin sinirlerini oldukça geriyor. Ancak film, karmaşık bir durumdan basit ve anlamlı bir ders çıkarmanın sırrını bizlere sunuyor. Zaman döngüsünün sonunda, aile babası, hayatta gerçekten önemli olan şeylerin farkına varmaya başlar. Ailesinin değeri, sevdiklerine ayırdığı zamanın kıymeti ve belki de en önemlisi, hayatın her anının kıymetini bilme… İşte bu film, tüm bu değerli dersleri, bir Noel teması üzerinden bizlere ustaca sunuyor. Bir sinema yorumcusu olarak, bu filmi izlerken alacağınız derslerin, sadece bir Noel filminden çıkarabileceğinizden çok daha fazlası olduğunu söyleyebilirim. Farklı bir zaman döngüsü konsepti üzerinden hayatın değerli derslerini aktarma konusunda başarılı bir film.