1985 yazında gerçekleşen bir aile tatili, masa tenisiyle son derece takıntılı bir ergen çocuğun hayatını baştan sona değiştiriyor. Bu sıradışı hikaye, aile dinamiklerini, gençlik tutkularını ve hayatın beklenmedik dönüm noktalarını gözler önüne sererek izleyiciyi kendine çekmeyi başarıyor. Genç çocuğun masa tenisine olan bu sınırsız tutkusunun, tatil boyunca onu ve ailesini nelerin beklediği merak konusu. Masa tenisi, film boyunca sadece bir spor dalı olmaktan çıkıp, bir yaşam biçimi, bir tutku, hatta bir obsesyon haline geliyor. Bu çılgın tatil sürecinde genç çocuğun ailesi ile ilişkileri de önemli bir rol oynuyor. Çocuğun, büyüme süreci boyunca yaşadığı aile içi ilişkiler ve çatışmaların altını çizen film, aynı zamanda bir büyüme hikayesi olarak da karşımıza çıkıyor. Film, 1980’lerin renkli atmosferini ve o dönemin ruhunu başarılı bir şekilde yansıtıyor. Oyuncuların performansı ve senaryonun akıcılığı, filmi izlemeye değer kılıyor. Özellikle genç çocuğun masa tenisi tutkusuna olan bağlılığı ve bu tutkunun hayatında yarattığı değişimler, izleyenleri derinden etkiliyor. Bu filmi izlemek, 1985 yazında bir aile tatiline çıkmış ve masa tenisine tutkuyla bağlanmış bir gencin hayatının stressiz, düşünceli ve duygusal bir anlatımı. Her ne kadar ana tema masa tenisi olsa da, bu film aynı zamanda gençlik, aile ve hayatın anlamı üzerine de düşündürüyor. 1985 yazına dönmek için mükemmel bir fırsat…
Yorum Ekle