“Genç bir antropolog olan Ernesto, Guatemala’da hayatını sürdürmektedir. Bir gün, yaşlı bir kadının anlattıklarını dinlerken, savaş sırasında ortadan kaybolan “gerillero” babası hakkında bir ipucu bulduğunu düşünür. Bu tarz bir hikaye, bir sinema filmi için oldukça heyecan verici bir başlangıç olabilir. Filmin başkarakteri Ernesto, kendini antropolojiye adamış genç ve tutkulu biridir. Her ne kadar mesleği gereği genellikle toplumların kültürlerini ve geçmişlerini incelemeye odaklanıyor olsa da, kendi geçmişi hakkında bilgi arayışı onun için bir saplantı haline gelmiştir. Bunun nedeni, savaş sırasında ortadan kaybolan babasıdır. Ernesto’nun babası bir gerilla savaşçısıydı ve o, babasının kaderini öğrenme arzusu içinde yanıp tutuşmaktadır. Bir gün, yaşlı bir kadının anlattığı hikaye ile babasının izini bulduğunu düşünür. Bu iz, Ernesto’yu Guatemala’nın derin ormanlarına, savaşın en sert geçtiği, hala yankıları süren bölgelere götürür. Filmin bu noktası, izleyicinin merakını uyandırmakla kalmaz, aynı zamanda Guatemala’nın tarihindeki en karanlık dönemlerden birine dikkat çeker. Savaş zamanları, hem toplumları hem de bireyleri derinden etkileyen bir dönemdir. Ernesto’nun hikayesi, bu etkilerin nasıl kişisel hikayelere ve aile tarihlerine işlediğini etkileyici bir şekilde gösteriyor.” Bu film, sadece bir genç adamın kişisel arayışını konu almakla kalmaz, aynı zamanda politik ve sosyal olayların bireyler üzerindeki etkisini de inceler. Tarihi olayların kişisel hikayeler üzerinden anlatıldığı bu yapıt, izleyicisine hem duygusal bir yolculuk sunar, hem de onları düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder. Ernesto’nun hikayesi, seyircilere unutulmaması gereken bir dönemi hatırlatır ve onları, en kişisel hikayelerin bile toplumun genel hikayesinin bir parçası olduğu gerçeğiyle yüzleştirir.
Yorum Ekle