Ulusal Muhafızlar’da görevli bir teğmen, dizlerine kadar girerken Irak’a tayinlerinin ardından birliklerini kaybetmeye yüz tutan bir askerinin AWOL (Izinsiz Asker Kaçaklığı) olma eğilimine şahit olur. Bu durum, kendisi de Amerika’da kalmak için transfer talebi onaylanmış olan bu teğmen için ciddi bir ikilem yaratır. Film, insanların zor durumlarla nasıl başa çıktığını ve bazen en zor kararların, aynı zamanda en doğru olanların olabileceğini gösteriyor. Güçlü karakter gelişimi ve hikaye akışıyla, sinemanın zorlu gerçekleri yansıttığı bir dram. Elbette bu, bir teğmenin bir askeri, hatta bir birliği nasıl toparlayabileceği, belirli bir duruma nasıl tepki vereceği ve nihayetinde hangi kararı vereceği üzerine bir durum. Her şey tamamen farklı bir boyuta taşınıyor, çünkü burada Irak’a gitmek üzere olan bir birlikten bahsediyoruz. Buna ek olarak, savaşın gerçeklerini ve askerlerin ne tür zorluklarla karşılaştığını gösteren güçlü bir dram sunmaktadır. Savaşın fiziksel ve psikolojik yükü, AWOL olmayı tercih eden askerin üzerinde ne gibi bir etki yaptığının anlaşılabilmesi için gerçekçi bir şekilde sunuluyor. Bu film, izleyiciye, hikayedeki karakterlerin sorunları ve duygusal sıkıntıları üzerine yoğunlaşma fırsatı sunarken; askeri hizmetin katı gerçeklerini ve sürekli değişen savaş alanının ortasındaki birlik ve dayanışmayı da inceliyor. Savaşın karmaşıklığı ve kahramanımızın karşılaştığı zor seçimler, sinema izleyicisini tamamen etkisi altına alıyor. Söz konusu film, izleyicisini derinlemesine bir hikayeye ve düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta; savaş, insanlık, fedakarlık ve liderlik hakkında önemli dersler alınıyor.
Yorum Ekle