Bir televizyon muhabiri ve kameramanının, insanları kan susamış öldürücülere dönüştüren gizemli bir virüs salgını sonrasında Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından karantinaya alınan bir binada tutsak olması konu ediliyor. Unutulmaz bir korku deneyimi yaşamak isteyen izleyiciler için adeta bir ziyafet. Her yerden keskin bir gerilim ve belirsizlik hissi yayan hikaye, bir an bile durmaksızın ilerliyor. Otoritenin ve ‘büyük kardeş’ gözetiminin, bireylerin özgürlüğünü nasıl hızla kısıtladığını keskin bir şekilde ele alıyor. Gerçekçi performanslar ve sizi ekrana kilitleyecek çarpıcı bir senaryo, etkileyici bir temaya sahip bu film, unutulmaz bir izlenim bırakıyor. Korku türüne çarpıcı bir şekilde yeni bir soluk getiren bu film, hem mekanın kapalılığından, hem de bulaşıcı bir virüsün insanları ne hale getirebileceğinin rahatsız edici gerçekliğinden besleniyor. Tüm bu faktörler, story’i daha da derinleştiriyor ve izleyen herkesi hayrete düşürüyor. Film, claustrophobic atmosferini ve gerilim dolu sahnelerini mükemmel bir biçimde kullanan cesur bir prodüksiyon. Bir yandan, insan doğasının en karanlık yönlerini ve hayatta kalma içgüdüsünün nelere kadir olabileceğini gözler önüne sererken, diğer yandan da modern toplumun virüslere karşı savunmasızlığı ve bireysel özgürlüklerin hızla kaybolmasını acımasızca ortaya koyuyor. Sonuç olarak, bu film, korku türünün en iyi örneklerinden biri. Gerilimi yüksek, atmosferi yoğun ve tema olarak son derece başarılı. İzleyicileri adeta bir duygusal sürükleyiciye dönüştüren bu filmi, korku türünün hayranları mutlaka izlemeli.
Yorum Ekle