Oscar Wilde’ın trajik zamanlarının son günlerinin anlatılmayan hikayesi, kendi başarısızlıklarını ironik bir mesafeden izleyen ve hayatını sarstığı zorluklara karşı kayıtsızlık ve mizahla yaklaşan bir kişi etrafında dönüyor. Wilde’ın bu portresi, eşsiz bir yeteneğin, zamanında anlaşılmayan bir dâhinin trajik sonunu resmediyor. Film, yazarın iniş ve çıkışlarına, başarısının zirvesinden acı dolu son anlarına kadar olan döneme odaklanıyor. Özellikle Wilde’ın hayatındaki zorluklara bakış açısı, izleyiciye bir kahramanın, hatta belki de bir azizin hayatını değil, sıradan bir insanın hayatını izlediğimiz hissi veriyor. Aslında, bu filmin gerçek gücü, Wilde’ın insanlığının, başarısızlıklarının ve zaferlerinin eşit derecede vurgulanmasından kaynaklanıyor. Filmin samimi atmosferi ve dikkatlice oluşturulmuş sahneleri, izleyiciyi Oscar Wilde’ın dünyasına tamamen çekiyor. Filmin en güçlü yanlarından biri de Wilde’ın kendine özgü mizah anlayışını ve ironiyi başarılı bir şekilde yansıtması. Wilde’ın zekası ve esprili diline oldukça sadık kalması, onun hayat hikayesini çok daha çekici ve etkileyici bir hale getiriyor. Bu film, Oscar Wilde’ın son günlerini anlatırken, aynı zamanda onun kültür, sanat ve yaşam hakkında olan görüşlerini de etkileyici bir biçimde ortaya koyuyor.
Yorum Ekle