Üniversiteye giden bir taşralı genç, nesilden nesile aktarılan şiddet döngüsünde hayatta kalmak için mücadele ediyor. Bu dikkat çekici film, bilinçli ve heyecanlı bir şekilde geçmişin derin izlerini ve modern toplumun gençler üzerindeki etkisini masaya yatırıyor. Olay örgüsü, sanatsal çekimler ve memnuniyet verici bir biçimde karanlık tonunun keyifli bir karışımını sunan film, sadece gençlerin değil, aynı zamanda yetişkinlerin de genellikle maruz kaldığı şiddetin unsurlarını ifşa ediyor. Gelenekler, aile bağları ve nesiller boyu süregelen acılarla işlenen bu hikaye, gelişmekte olan bir genç üzerindeki toksik etkisini, göze alınması gereken bir sezgi ile irdeliyor. Ayrıca, gençlerin bu tür zorluklardan nasıl hayatta kaldığını ve onları nasıl aştığını da gösteriyor. Başka bir deyişle, gençlerin bu türden sıkıntılara rağmen karakterlerini nasıl inşa ettiklerini anlatıyor. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir eser. Kendi içinde bir çok ders barındıran bu film, hayatta kalma savaşını, güçlü ve çarpıcı bir biçimde ele alıyor. Bizleri, acımasız bir dünyada yaşam mücadelesi veren bir gencin hayatına, sanatla iç içe bir şekilde davet ediyor. Bu film, nesilden nesile aktarılan şiddeti ve bunun genç bireyler üzerindeki etkilerini son derece başarılı bir şekilde ele alıyor ve izleyiciye derin düşündüren bir vurgu yapıyor.
Yorum Ekle