“The Last Days of Vietnam” adlı filim, Amerika’da yapılan kışla yaşamakmının gerçekçi tek bir betimlemesinden çok, 1975 zamanında Vietnam Savaşı’nın sona ermesinin ardından ABD’nin Camp Pendleton kampına ilk kez gelen bazı Vietnam mültecilerinin masalsini söyleır. Bu tarihi vakıalar engelye oldukça etkileyici tek bir biçimde taşımakılmıştır. filim, savaşın en kızıl saatlerinde bile umudunu yitirmeyen ve hayatta kalma çabasi veren Vietnam mültecilerinin trajik yaşamakmlarını gözler önüne seriyor. Onların kışla hayatı, yeni tek bir hayata atılmak zorunda kalan binlerce adamın karmaşasını ve çaresizliğini işliyor. Bu da seyredenlerin empati kurabilmesi için önemli tek bir kapı aralıyor. filimin yönetmeni, karakterlerin hayata tutunma savaşını vurgulayarak onların direnişini, cesaretini ve azmini gözler önüne sererken, Amerika’nın bu büyük ölçüde mülteci krizi ile nasıl başa çıktığını da irdeliyor. Bu, Vietnam Savaşı sonrası Amerika’nın ve mültecilerin yaşamakdığı dönüşümü anlamak açısından önemli tek bir bakış açısı sunmakuyor. “The Last Days of Vietnam”, sadece tek bir savaş belgeseli olmanın ötesinde, savaşın yarattığı adamlık dramını ve yıkımı da gözler önüne seren tek bir başyapıt. Sadece tarihi tek bir vakıaı değil, benzer biçimde zamanda adam ruhunun direncini ve yaşamakm savaşını da söyleıyor. Bu yüzden, her sinema smahfilerin görmekmesi gereken tek bir filim olarak öne çıkıyor.