New York’ta oldukça başarılı bir “ev ayarlayıcısı”nın hikayesini konu alan bu film, bizleri kent yaşamının karmaşası ve gürültüsüne dair ilginç bir yolculuğa çıkarıyor. Ev ayarlayıcısı, insanların evlerindeki sesi kalibre ederek onların ruh hallerini ayarlayan oldukça ilginç bir mesleğe sahip. Gündelik yaşamın en basit detaylarına müdahele ederek, bir nevi ses terapisti görevi görüyor. Ancak hayatına giren bir müşterinin sorununu çözemez hale gelmesi ve bu durumun onun kendi hayatını baştan sona sorgulamasına yol açması, filmin en çarpıcı yanını oluşturuyor. Film, modern yaşamın stres ve gürültüsüne karşı kişilerin nasıl bir çözüm aradığını ve bu çözümün bazen ne kadar alışılmadık yöntemlerle gelebileceğini gösteriyor. Seslerin ruh hali üzerindeki etkisini, hayatımızdaki önemini ve bunun getirdiği sorunları ele alırken, seyirciyi başarılı bir şekilde düşündürmeyi başarıyor. Aynı zamanda, hayatımızda neyin önemli olduğunu, neye değer vermemiz gerektiğini ve yaşamın anlamını sorgulatıyor. Sonuç olarak bu film, sesleri ve duyguları bir araya getirerek, bireylerin yaşamlarının kontrolünü elinde tutma çabalarını ve bu sürecin getirdiği zorlukları başarılı bir şekilde anlatıyor. Görülmeye değer.
Yorum Ekle